BİR KADIN , ÖLÜ BİR ADAM VE BİR AĞAÇ
Elimde bavulum , sırt çantam belki iki satır okurum diye zar zor tutabildiğim ince bir hikaye kitabı . Uzaktan bakan tahmin edebilir mi gideceğim yeri . Herkes gelecek kişiyi bekliyor kimse kimseye dikkat bile etmiyor ki . Ne kadar çok insan bekliyor karşılamak için . Çıkış kapısından tek başıma çıkıyorum , beni karşılayacak tek kişiye doğru yola çıkıyorum , sana doğru yola çıkıyorum . Buna bir kavuşma diyebilir miyiz ? Bana düşen kavuşma bu olmamalıydı , pardon bize düşen kavuşma . Seni neden yok saydım ki .. Bir insan ölünce neden o hiç var olmamış gibi konuşuyoruz . Yok olmuş gibi . Bunu bir kavuşma sayalım o zaman , aksi seni yok saymak olur . Seni ziyaret etmek için bunca yol gelmeye kızıyorum biliyor musun ? Tüm yolcular gibi valiz hazırlamaya , bilet almaya , saat kurmaya , evden çıkarken son kez etrafa bakmaya kızıyorum . Bunlar canlılar için değil mi ? Her şey bu kadar canlı iken senin ölü olmana kızıyorum .Bu kadar canlı olmaya kızıyorum...