Modern zamanların hayat iksiri "ŞİİR"

      Muhyiddin -i Arabi Hazretleri der ki ; Kelimenin arapça karşılığı " Yara İzi " demektir. Kelimeler yaralar kelimeler yaraları sarar . Kelimelerden bahsediyorsak şüphesiz Şairden de bahsetmeliyiz .
Şair ; basitçe şiir yazan kişi . Peki Modern zamanda şair ? Kimsenin gökyüzüne bakmadığı , apartmanlarda yavaş yavaş öldüğümüz şu zamanlarda şiir yazmak da bir  meczupluk aslında ...

       Herkes aynı dili konuşuyor ama sözcükler sihirli .Çünkü sözcükler söyleyene ve söylenişe göre öyle değişir ki . Öyle olmasaydı dünya çok sığ bir yer olurdu.Şair de herkesin kullandığı sözcükleri kullanır ama herkesin söylediklerini söylemez . Kalemiyle o gizemli eşikten geçer hazineyi bulur ve ortaya şiir çıkar ..

       "Ben şiir yazmasam / Yitirir dilini içimdeki çocuk " demiş Şair Şükrü ERBAŞ ve eklemiş sonra ; "İnsanlık ne kadar büyük bir yalnızlığı , yabancılaşmayı , sevgisizliği ve yıkımı yaşıyor olursa olsun , dünyanın herhangi bir yerinde şiir yazan birisi varsa ve onu okuyan bir başkası varsa barıştan , aşktan , özgürlükten ve güzellikten umudu kesmeye yer yoktur . " 
"Şiir Şairin Dünya karşısında aldığı en büyük tavırdır "

          Modern zamanda tüm güzel şeyler insanlar için bir lüks yalnızca hava durumuna bakmak için gökyüzünü anımsıyor olduk . Şiir çoğu kişi için zaman kaybı .İnsanlar çalışıyor , kazandıkları parayı Avmlerde harcıyor , Bir çiçeğin kokusunu ,bir çocuğun gülüşünü dalgalı denizi , havada ki martıyı unutuyorlar .. En önemlisi kendilerini , yüreklerindekini duyamıyorlar . 

           Belkide yüreğimizdekini duymak için şiir okumalıyız , kaybolmamak için beton duvarların arasında birkaç dizeye  sığınmalıyız .. Hala nefes aldığımızı anımsamak için bir dizede soluklanmalıyız . Sayfaları açarsak göreceğiz yüreğimiz orada , gökyüzü orada tüm güzel şeyler orada .. Hayatı farklı ve gizemli kılan her şey şiir de . Şükrü ERBAŞ ' ın da anlatmaya çalıştığı gibi beton duvarlar avutamıyorsa sizleri  , bizleri belki biraz şiir hissiyatıyla bakmalıyız hayata ..


"Herkes gibi yaşasaydım eğer, yaşamı onlar gibi görebilseydim çarşılar yeterdi avutmaya beni. Bir gömlek, bir ayakkabı, bir
elbise; bir yemek lokantalarda; televizyon, halı, masa ve daha nice eşya yeterdi yalnızlığı örtmeye, kendimi göstermeye, varolmaya, 'dar çevre yitikleri'nde önem kazanmaya... "
 Arşın anahtarları şairlerin diline konmuşsa biz de şiirle o kapıyı açalım güzel olan ne varsa yine orada çünkü .

 Şükrü ERBAŞ 'ın dizeleriyle de bitirelim yazıyı.

                      

                      

                                   Kolay değil çoğalmak 
                                   gitmeyin ne olur 
                                   Zaten şurda ne kadarız........


Yorumlar

Popüler Yayınlar