EYLÜL HANIM



  Sevgili Eylül Hanım

 Öyle bir anda gelmediniz .Usulca kapıyı çaldınız içeri giriverdiniz.Ellerinizdeki çiçekleri masaya bıraktınız , her zaman oturduğunuz koltuğunuza oturuverdiniz .Başta hiç konuşmadınız . Çok özleyenlere mahsus o aç bakışlarla inceledim sizi ,  hiç kızmadınız . Sahi Eylül Hanım ; Ne kadar güzeldiniz .


    Siz de bana baktınız ama incitmeden , rahatsız etmeden ...Dudaklarınızdan iki kelime döküldü
 -Görmeyeli yorulmuşsunuz dediniz. Başımı sallayınca da ne güzel tebessüm ettiniz . Ben o yüzden geldim ya dediniz . Tüm yorgunluklarınız geçecek bundan öncekiler nasıl geçtiyse yine geçecek dediniz .

    Haklıydınız belki , bu dünyada benden çok gün geçirmiştiniz . Sessizliğime dayanamadınız belli ki eklediniz .

    - Yorgunluklar geçer ama biriktirmeyiniz .. Rica ederimi sonuna ekleyiverdiniz .


Odada öylece oturduk . Siz ve ben .. Pencereye bir sonbahar yağmuru vuruyordu . Bilirim çok seversiniz .Etrafa göz gezdirdiniz sessizliği fark ettiniz ki
- Geçen yıl bu oda daha kalabalıktı sanki dediniz . Neden kimsecikler yok diyemediniz . Ah Eylül Hanım ne kadar da zariftiniz . Neden sonra durdunuz ellerimi tuttunuz .

- Kusuruma bakmayınız .. İnsanlar gelir ve gider aynı mevsimler gibi çok önemsemeyiniz dediniz de sonuna bir rica ederim ekleyemediniz .



  Eylül Hanım ;

Yanınızda getirdiğiniz o leylak rengi hırkayı omzuma örtüverdiniz . Biliyorum gidecektiniz ne kadar da çok bekleyeniniz vardı öyle .. Bu Dünya ki sizi bekleyenlerin hatırına dönüyordu . Lütfen inkar etmeyiniz .. Çok mu abarttım öyleyse affedin rica ederim .

      Hatırlıyorsunuz değil mi size sormuştum daha doğrusu öylece söyleyivermiştim .

Eylül Hanım demiştim . Geldiniz evimin en güzel köşesine oturdunuz . Her sene geliyorsunuz beni yeniden başlamaya ikna ediyorsunuz ama ben artık yeniden başlamak istemiyorum .

  Ayağa kalktınız . Pencereden dışarıya baktınız . Böyle bir şansınız yok Küçük Hanım dediniz . Çok kararlıydınız lakin bu sefer ben de öyleydim bilmiyordunuz .



- Yeniden başlamak zorundasınız . Geldim kapınızı çaldım . Odanız yine kalabalıklaşır , yine mutlulukla beklersiniz beni rica ederim yapmayınız böyle diye de ekleyiverdiniz ..

  Doğru söyleyin Eylül Hanım ; Beni kandırmak istediniz size inanayım istediniz . Ama inanmadım üzgünüm size inanmıyorum artık ...

     Elinize bavulunuzu aldınız . Gidiyordunuz , uzun uzun sustuk . Yanıma geldiniz diz çöküp gözlerime baktınız .


- Aklınızda  bir soru varsa  sorun gidiyorum ..

   Nasıl anladınız Eylül Hanım .. Utana sıkıla sessizce sordum size ..

- Siz gelirken getirdikleriniz , Hani siz gelince gelen sizin gibi bavulları vardı .. Gelmeyecekler mi ?
 Tebessüm ettiniz ama hani şu hüzünlü olanlarından .. Gelmeyecekler beklemeyiniz dediniz . Çok dürüstsünüz Eylül Hanım ama kabullenemedim ben gözlerim size istemsiz bir neden sorusu sormuş olacak ki eklediniz .


 - Gittiler ya Küçük Hanım . Gözlerinizle gördünüz . Başka diyarlarda beni bekleyecek onlar alışınız rica ederim dediniz .


    Size gelmek istediğimi artık kalmak istemediğimi söyledim . Duydunuz ama hemen cevap vermediniz . Kapıyı açtınız bana baktınız ..

- Başka şansınız yok ki ....


Kapıyı usulca kapatıp gittiniz ..Sizi severdim Eylül Hanım ama bu sefer incittiniz ...

   O odada oturdum . Gözlerim getirdiğiniz çiçeklere takıldı . Bana bir demet Fulya çiçeği getirmişsiniz . Sahi siz hiç vazgeçmez misiniz ? Ah Eylül Hanım tepeden tırnağa Sonbahar olan siz bana nasıl bir ilk bahar çiçeği getirirdiniz söyler misiniz ?


    Biliyorsunuz Eylül Hanım , Fulya çiçeği ne demek çok iyi biliyorsunuz . Bana umut et demek istiyorsunuz ; Fulya çiçeği ki umut edenlerin çiçeğidir .Sizin hatırınıza bir tanesini defterimin arasında saklıyorum ..Geçen senelerde getirdiklerinizden de bir parça saklamıştım ve galiba beni artık çiçeklerle kandıramayacaksınız bilesiniz ....



Eylül Hanım ;

   Size denizin kıyısından yazıyorum .. Buralara yavaş yavaş kokunuz , renginiz dolmaya başladı Daha yeni görüştük biliyorum ama yine de size bu mektubu yazıyorum . Bilesiniz ki sırf getirdiğiniz çiçeklerin hatırına ..Yine karşılaşır mıyız bilmiyorum karşılaşırsak ne bulacaksınız onu da bilemiyorum . Ama bildiğim bir şey var küskünlükler , yorgunluklar size değil o vakit iyi ki geldiniz çok özlenmiştiniz ...


 

Yorumlar

Popüler Yayınlar