BİR BEKLEYİŞ ROMANI " TATAR ÇÖLÜ "



         Yazar Mehmet EROĞLU şöyle diyor ; "İnsanlar ikiye ayrılır ; Tatar Çölünü okuyanlar ve okumayanlar . Bu iddialı bir cümle ama  haklı bir cümle . Peki neden ? Tatar Çölü  okuyanda nasıl bir farkındalık yaratıyor da böyle iddialı cümleler kuruluyor . Öncelikle bu roman bir bekleyiş romanı . Bir kanıksama romanı . Kahramanımız Teğmen Drogo ile bekleyişi okuyoruz . Bir subay olan Teğmen Drogo Bestiami kalesine atanır . Bu kale ıssız bir yerde Tatar çölünün kıyısındaki bir sınır kalesidir.Kale gelecek bir Tatar saldırısına karşı çölü izler .  Teğmen heyecanlıdır , büyük işler yapacağının hayali içindedir. Kalenin ıssızlığı Teğmenin ilk başta canını sıkar , gitmek ister ama kumandanı ona dört ay beklemesini söyler .

          İlk gece Teğmen Drogo damlayan su sesleri ile uyuyamaz . Birkaç gün sonra sese alışır ve rahat uyumaya başlar . İlk günler yıllar boyunca bu kalede kalmaktan korkar ama sonra bu korkuyu da unutur . Yavaşça alışır hiç fark etmeden . İlk günler nasıl bunca sene bu kalede kalmışlar diye hayret ettiği subay arkadaşlarına katılır. Düşmanı beklemeye başlar , düşman gelecektir ve Drogo büyük işler yapacaktır . Öyle bir bekleyiştir ki bu düşmanı bile umutla beklemektir. Çünkü düşman gelirse bu bekleyiş bir anlam kazanacaktır.

"Onların talihleri , serüven , herkesin yaşamında en az bir kez çalan o mucize anı , kuzeyden gelecekti .Zamanla git gide belirsizleşen bu uzak olasılık uğruna ,koskoca yetişkin adamlar yaşamlarının en güzel bölümlerini burada tüketiyorlardı ." 


     Teğmenin bekleyişi bir mucizeyi beklemektir. Tüm insanlığın bekleyişidir . Kaleden çıkmadan büyük mucizeler beklemek . Nasıl olsa çok zamanım var yanılgısı . Herkes kendi kalesinde bekliyor . Ve zamanla kaleden çıkmayı unutuyor . Çünkü kale rahat , alışkanlığın güvenli kollarında olmak daha kolay . Kaleden çıkmak çaba gerektiriyor ve çoğumuz o kalelerden çıkamıyoruz . Kimilerimiz kalede olduğunun farkında bile değil.

    Ve okurken Teğmen Drogo gibi olmak istemiyoruz . İnsanı sarsan bir roman bu.  Bekleyişlerimiz harekete geçmezsek bir anlam kazanmayacak , kaleden çıkmalıyız , bilinmezliğin kapısını çalmalıyız . Yazar bize bunu fısıldıyor aslında . Romanda Drogo düşmanı bekliyor . Peki düşman geliyor mu  ? O kısmı burada yazmak istemiyorum . Çünkü romanda asıl önemli olan şey başka . Bir gün gerçekleşir diye beklediğimiz ne kadar çok boş şey var . Ve hayallerimiz için beklemekten başka ne yapıyoruz ? Yarın çok geç olabilir , yarın aslında hepimiz için çok büyük bir yanılgı . Öncelikle kalemiz ne onu fark edelim ? Alışkanlıklarımızı düşünelim ve yarını beklemeyelim. Hayat bugün çünkü . Bugünden başka bir gün yok ...

Yorumlar

Popüler Yayınlar