Küçük Ağacın Eğitimi

                "Ne kadar uzağa gittiğini bilmiyorsan , çok uzaktır. Kimse bana söylememişti ."

    Küçük Ağaç bir Çeroki Kızılderilisi 5 yaşında annesi ve babası öldükten sonra  büyük babası ve büyük annesi ile yaşamaya başlıyor . Büyükbabası ve büyük annesi küçük ağacı yetiştirmeye başlıyorlar . Büyükbaba bir çiftçi ama aslında büyük birbilge çünkü doğayı çok iyi anlayabiliyor ve bunu Küçük Ağaca öğretmeye başlıyor . Kitapta yapay hiç bir şey yok . Büyükbaba hayvanları , ağaçları o kadar iyi anlayabiliyor ki ,gidişat dediği doğanın kendi içindeki düzenini Küçük Ağaca şöyle anlatıyor ; 

Yumuşak bir şekilde "gidişat böyle," dedi büyükbaba. "Yalnızca gereksinim duyduklarını al .Geyik alıyorsan en iyisini alma. En küçük ve en yavaş olanını seç, o zaman geyik daha güçlü olur ve sana her zaman et verir. Pa-koh (panter) bunu bilir, sen de bilmelisin! 

Büyükbabadan okurken biz de çok şey öğreniyoruz . Küçük Ağacın hayata , doğaya , insanlara yönelik o kadar sorusu var ki .. Kitabı güzel kılan bu bence . Küçük Ağacın gözünden hayatı öğrenmeye çalışmak . Onun çocuk duyarlılığıyla adaletsizlikleri anlayamamasını okumak . Ve bir çocuğa nasıl iyi bir eğitim verilir bunu öğrenmek .. Günümüzde mekanikleşen , duyarsızlaşan , doğadan kopan o kadar çok insan var ki .. Küçük Ağaç sizi mutlu ediyor , içindeki güzellikler sizi gülümsetiyor . Dağda yaşadığı tahtta ev , köpekleri, büyükannesinin ona okuma yazma öğretmesi , büyükbabayla her gün doğayı keşfetmeleri , Küçük Ağacın soruları,  her şey çok güzel .. En önemlisi de doğaya verdikleri eşsiz değer , asla zarar vermek yok , her canlı kıymetli onlar için , doğanın onlar için ne kadar önemli olduğunun bilincindeler ..

 Kitapta çok güzel bilgiler , sözler var.Sevdiğim yerlerden gelsin ;

Yaşlandığın ve sevdiklerini hatırladığın zaman, yalnızca iyiyi hatırlarsın. Kötüyü hatırlamazsın hiçbir zaman, ki bu da kötünün hiçbir şeye değmediğini kanıtlar.

"Küçük ağaç: Büyükbaba çukurun üstü kapalı değil, başlarını eğip dışarı çıkmıyorlar. neden?
Büyükbaba: Hindi bazı insanlara benzer. Her şeyi bildiğinde çevresine bakınmaz ve başı bir şey öğrenemeyecek kadar yüksektedir."

 Büyük anne, insanın iki aklı vardır dedi. Biri beden aklı, hayatta kalmanızı yemek bulmanızı barınmanızı sağlar. Öteki akıl ise açgözlülüğünüz ve bencilliğiniz azaldıkça artan ruh aklıdır. Beden aklı geliştikçe ruh aklı ceviz kadar kalır.

Ama birçok insan anlamak istemezmiş , anlamak zahmetli bir işmiş ..

Bir şey yitirdiğin zaman yorulmak iyi gelir..